Kedi Sahiplendirenlere Öneriler
Merhabalar,
Bugünkü yazım kedi sahiplendirenlere öneriler olacak. Evet evet yanlış okumadınız sahiplendirenlere:) Eğer kedi sahiplendiyseniz, artık sokakta olan hayvanlara daha dikkat eder hale geleceksiniz. Kendi çabanızla apartmanınızın önüne su, mama kabı koymaya başlayacaksınız, benden söylemesi. Bu sevginin gelişimi bu şekilde ilerliyor. Sadece evinizdeki sahiplendiklerinize değil sokaktakilere de elinizden geldiğince yardım etmeye çalışmaya başlayacaksınız.
Bir de benden söylemesi bir kedi sahiplenen kesinlikle birde kalmıyor. O sayı kesin ikiye çıkıyor. İkiden fazla da olabiliyor. Ama kesin ikiye çıkıyorsunuz. Çalışan insanlar olarak bütün gün çocuğunuzun evde yalnız kalmasına gönlünüz el vermiyor:) Ve kesinlikle ikinci kedi alma fikri aklınızda filizlenmeye başladıysa, o ikinci kedi gelip sizi buluyor :D.
Tabii sonra sokakta yaralı, hasta, hamile, yavru kedi gördüğünüzde arkanızı dönüp gidemiyorsunuz. Ben dört senedir Kekik’e, üç senedir de Zeytin’e bakıyorum. Aslında o kadar da uzun bir süre değil. Ama sokakta muhtaç olan canlara imkanım el verdiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Size ilk önerim eğer yardıma muhtaç bir canla karşılaştıysanız lütfen ama lütfen taşın altına elinizi koyun ve sorumluluğu alın. Bu o kadar zor bir şey değil. Arkanızı dönüp gitmeyin, muhakkak birisi yardımcı olur demeyin. Alın o canı; maddi imkanınız da yoksa en azından en yakın belediyenin veterinerine götürün.
Her belediye veterineri kötü değil. Belediye veterinerleri sokak hayvanlarına ücretsiz bakıyorlar. Ben İzmir Konak ilçesine bağlı olan Alsancak veteriner işlerine gidiyorum. Orada çalışan veterinerler, teknikerler işlerini o kadar severek yapıyorlar ki size anlatamam. Bu kadar canla başla çalışan doktorlar olduğu için her gittiğimde ellerinden gelen her desteği veriyorlar. Maalesef her belediye veterineri bu kadar güler yüzlü ve mütevazı olmuyor. Başka belediye veterinerlerine de gittim ama Alsancak bir başka :). Yeri nerede bilmiyorsanız Fuar’ın Kahramanlar kapısından giriyorsunuz ve bir 5 dk kadar yürüyorsunuz. Oradan girince güvenliklere sorun size hangi tarafa gideceğinizi söyleyeceklerdir.
Evet şimdi konumuza geri dönelim. Diyelim ki sokakta yardıma muhtaç kedi/ köpek gördünüz, dönüp gidemediniz, ben bunu alırım sahiplendiririm dediniz ve kaptığınız gibi eve getirdiniz.
İlk tavsiyem eve salmayın çünkü muhakkak piresi olacaktır ve tabi iç paraziti de. Evde mevcut baktığınız kedinize ya da köpeğinize bulaşmaması için, eğer saat mesai saatleri içinde de değilseniz o akşamlık ayrı odaya koyun. Ertesi gün hemen belediye veterinerine yollanın. İç dış parazit yaptırın. Korkmayın tamamen ücretsiz. Artık kurtardığınız can aklandı paklandı.
İkinci iş güzel fotoğraflar çekmek, ama bana sorarsanız video daha etkili, çünkü bierbir görmüş gibi olduğu için sahiplenme yapmak isteyenlerin daha çok dikkatini çekiyor.
Sıra geldi ilan vermeye ilanda ne kadar detay verirseniz o kadar iyi. Huyu suyu nasıl, dişi mi erkek mi, kaç aylık ya da kaç yaşında bunların hepsini biraz da hikayelendirerek yazıya dökün.
Benim en çok geri dönüş aldığım sahiplendirme siteleri sahibinden, petlebi ve instagram. Instagramda sadece kendi sayfanızda yayınlamayın. Dm den muhakkak hayvansever sayfalara ilanınızı gönderin. İnanın seve seve paylaşıyorlar. O kadar ilan içinden benimkini mi görecekler demeyin. Ne kadar çok hayvansever sayfasına gönderirseniz ilanınızı şansınız o kadar çok artar. Petlebi ve sahibindeni de çok kullanıyor sahiplenmek isteyenler. Bana en çok oralardan dönen oluyor.
Evet ilanı verdiniz yayabildiğiniz kadar çok yere yaydınız. Telefonunuz çalmaya başladı. Eee peki kimin daha iyi bakacağına nasıl karar vereceksiniz?
En önemli şey çekinmeyin aklınıza gelen her soruyu sorun. Bıktırana kadar :D Gerçekten sahiplenmek isteyen kişi size sorularınızın cevabını seve seve verecektir. Çekinecek bir şeyi olmayacaktır. Benim sorduğum sorular ve verdiğim bilgilerin özeti şöyle [özet dediğime bakmayın baya uzun:)].
Kaç yaşındasınız?
Daha önce kedi ya da köpek baktınız mı?
Baktıysanız onlara ne oldu?
Nerede çalışıyorsunuz?
Evde sizinle yaşayan kimse var mı? Varsa onların da rızası var mı?
(bekar ise) Bu canlar en az 15 yıl yaşıyor, ileride evlendiğinizde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Çocuğunuz olursa ne olacak?
Eğer arayan kişi reşit değil ise anne ya da babasıyla konuşmak isteyin.
Nerede bakacaksınız? (Bazı insanlar evine sokmadan bahçede bakacağım diyor, zaten sokaktan kurtarılmış bir can evde bakılması şartınız olmalı).
Kısırlaştırma için muhakkak şart koşmalısınız. Altıncı aya gelince kısırlaştırmalı çünkü kısırlaştırılmazsa eve koku bırakma, çığlık çığlığa evde koşma gibi şeyler kaçınılmaz olacaktır :).
Sahiplenen kedinin ya da köpeğin kaçmaması için ev düzeni nasıl olmalı anlatmalısınız. Pencerelerde tel ya da balkona tel germe gibi.
Sahiplendirilme yapıldıktan sonra ara ara fotoğraf göndermesini kesinlikle istemelisiniz. Nasıl büyüdüğünü görmek isteyeceksinizdir zaten:). Ben sahiplendirme yaptığım herkes ile arkadaş oluyorum. Zaten gönülden bir bağınız oluyor ister istemez. Hem de onlar bir şey olduğunda bana rahatça danışabiliyorlar.
Tatile giderken artık her şeyi o kadar kolay planlayamayacaklarını kesinlikle anlatıyorum. Çünkü bakmakla yükümlü oldukları bir can var sonuçta.
Ve en son olarak sahiplenilmeden sonra bakamayacaklarını anlarlarsa bana geri getirmelerini rica ediyorum. Kötü bir şey değil bu herkes bakamaz gerçekten çok büyük sorumluluk.
Tüm bunları sorduktan sonra görüşme hala olumlu gidiyorsa karşıda ki kişi hala baymamışsa :D, gelin tanışalım diyorum. Hem sahiplenmek istediğiniz canı görmüş olursunuz hem de biz tanışmış oluruz. Gün ve saat belirliyorum. O gün zaten gelirlerse o canı gerçekten almak istiyorlar demektir.
Bu şekilde gün saat belirleyip arayıp ulaşamadığım. Sesi çıkmayan bir sürü insan oldu inanın ama bu sizi yıldırmasın. Zaten öle bir aileye gideceğine gitmemesi daha iyi. Bu sorulara cevap verenler zaten sahiplendirme sonrasında da sizi her türlü bilgilendiriyorlar. En azından bende öyle oldu. Yeri geldi akıllarına bir şey takıldı sordular, bazılarıyla gerçekten arkadaş olup sosyal hayatta da görüşmeye devam ettim.
Bu şekilde birçok sahiplendirme yaptım. Hepsi de gerçekten çok iyi ailelerdeler. Hiç gözüm arkada değil. Umarım yazı sahiplendirme yapmak isteyip, nasıl yapacağını kafasında oturtamayanlar için yardımcı olur. Aşağıya da son sahiplendirdiğim dört yavru kedinin fotoğrafını koyuyorum. Yorumlarınızı bekliyorum. Bir sonraki yazıda görüşme üzere byeee:)
Bugünkü yazım kedi sahiplendirenlere öneriler olacak. Evet evet yanlış okumadınız sahiplendirenlere:) Eğer kedi sahiplendiyseniz, artık sokakta olan hayvanlara daha dikkat eder hale geleceksiniz. Kendi çabanızla apartmanınızın önüne su, mama kabı koymaya başlayacaksınız, benden söylemesi. Bu sevginin gelişimi bu şekilde ilerliyor. Sadece evinizdeki sahiplendiklerinize değil sokaktakilere de elinizden geldiğince yardım etmeye çalışmaya başlayacaksınız.
Bir de benden söylemesi bir kedi sahiplenen kesinlikle birde kalmıyor. O sayı kesin ikiye çıkıyor. İkiden fazla da olabiliyor. Ama kesin ikiye çıkıyorsunuz. Çalışan insanlar olarak bütün gün çocuğunuzun evde yalnız kalmasına gönlünüz el vermiyor:) Ve kesinlikle ikinci kedi alma fikri aklınızda filizlenmeye başladıysa, o ikinci kedi gelip sizi buluyor :D.
Tabii sonra sokakta yaralı, hasta, hamile, yavru kedi gördüğünüzde arkanızı dönüp gidemiyorsunuz. Ben dört senedir Kekik’e, üç senedir de Zeytin’e bakıyorum. Aslında o kadar da uzun bir süre değil. Ama sokakta muhtaç olan canlara imkanım el verdiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Size ilk önerim eğer yardıma muhtaç bir canla karşılaştıysanız lütfen ama lütfen taşın altına elinizi koyun ve sorumluluğu alın. Bu o kadar zor bir şey değil. Arkanızı dönüp gitmeyin, muhakkak birisi yardımcı olur demeyin. Alın o canı; maddi imkanınız da yoksa en azından en yakın belediyenin veterinerine götürün.
Her belediye veterineri kötü değil. Belediye veterinerleri sokak hayvanlarına ücretsiz bakıyorlar. Ben İzmir Konak ilçesine bağlı olan Alsancak veteriner işlerine gidiyorum. Orada çalışan veterinerler, teknikerler işlerini o kadar severek yapıyorlar ki size anlatamam. Bu kadar canla başla çalışan doktorlar olduğu için her gittiğimde ellerinden gelen her desteği veriyorlar. Maalesef her belediye veterineri bu kadar güler yüzlü ve mütevazı olmuyor. Başka belediye veterinerlerine de gittim ama Alsancak bir başka :). Yeri nerede bilmiyorsanız Fuar’ın Kahramanlar kapısından giriyorsunuz ve bir 5 dk kadar yürüyorsunuz. Oradan girince güvenliklere sorun size hangi tarafa gideceğinizi söyleyeceklerdir.
Evet şimdi konumuza geri dönelim. Diyelim ki sokakta yardıma muhtaç kedi/ köpek gördünüz, dönüp gidemediniz, ben bunu alırım sahiplendiririm dediniz ve kaptığınız gibi eve getirdiniz.
İlk tavsiyem eve salmayın çünkü muhakkak piresi olacaktır ve tabi iç paraziti de. Evde mevcut baktığınız kedinize ya da köpeğinize bulaşmaması için, eğer saat mesai saatleri içinde de değilseniz o akşamlık ayrı odaya koyun. Ertesi gün hemen belediye veterinerine yollanın. İç dış parazit yaptırın. Korkmayın tamamen ücretsiz. Artık kurtardığınız can aklandı paklandı.
İkinci iş güzel fotoğraflar çekmek, ama bana sorarsanız video daha etkili, çünkü bierbir görmüş gibi olduğu için sahiplenme yapmak isteyenlerin daha çok dikkatini çekiyor.
Sıra geldi ilan vermeye ilanda ne kadar detay verirseniz o kadar iyi. Huyu suyu nasıl, dişi mi erkek mi, kaç aylık ya da kaç yaşında bunların hepsini biraz da hikayelendirerek yazıya dökün.
Benim en çok geri dönüş aldığım sahiplendirme siteleri sahibinden, petlebi ve instagram. Instagramda sadece kendi sayfanızda yayınlamayın. Dm den muhakkak hayvansever sayfalara ilanınızı gönderin. İnanın seve seve paylaşıyorlar. O kadar ilan içinden benimkini mi görecekler demeyin. Ne kadar çok hayvansever sayfasına gönderirseniz ilanınızı şansınız o kadar çok artar. Petlebi ve sahibindeni de çok kullanıyor sahiplenmek isteyenler. Bana en çok oralardan dönen oluyor.
Evet ilanı verdiniz yayabildiğiniz kadar çok yere yaydınız. Telefonunuz çalmaya başladı. Eee peki kimin daha iyi bakacağına nasıl karar vereceksiniz?
En önemli şey çekinmeyin aklınıza gelen her soruyu sorun. Bıktırana kadar :D Gerçekten sahiplenmek isteyen kişi size sorularınızın cevabını seve seve verecektir. Çekinecek bir şeyi olmayacaktır. Benim sorduğum sorular ve verdiğim bilgilerin özeti şöyle [özet dediğime bakmayın baya uzun:)].
Kaç yaşındasınız?
Daha önce kedi ya da köpek baktınız mı?
Baktıysanız onlara ne oldu?
Nerede çalışıyorsunuz?
Evde sizinle yaşayan kimse var mı? Varsa onların da rızası var mı?
(bekar ise) Bu canlar en az 15 yıl yaşıyor, ileride evlendiğinizde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Çocuğunuz olursa ne olacak?
Eğer arayan kişi reşit değil ise anne ya da babasıyla konuşmak isteyin.
Nerede bakacaksınız? (Bazı insanlar evine sokmadan bahçede bakacağım diyor, zaten sokaktan kurtarılmış bir can evde bakılması şartınız olmalı).
Kısırlaştırma için muhakkak şart koşmalısınız. Altıncı aya gelince kısırlaştırmalı çünkü kısırlaştırılmazsa eve koku bırakma, çığlık çığlığa evde koşma gibi şeyler kaçınılmaz olacaktır :).
Sahiplenen kedinin ya da köpeğin kaçmaması için ev düzeni nasıl olmalı anlatmalısınız. Pencerelerde tel ya da balkona tel germe gibi.
Sahiplendirilme yapıldıktan sonra ara ara fotoğraf göndermesini kesinlikle istemelisiniz. Nasıl büyüdüğünü görmek isteyeceksinizdir zaten:). Ben sahiplendirme yaptığım herkes ile arkadaş oluyorum. Zaten gönülden bir bağınız oluyor ister istemez. Hem de onlar bir şey olduğunda bana rahatça danışabiliyorlar.
Tatile giderken artık her şeyi o kadar kolay planlayamayacaklarını kesinlikle anlatıyorum. Çünkü bakmakla yükümlü oldukları bir can var sonuçta.
Ve en son olarak sahiplenilmeden sonra bakamayacaklarını anlarlarsa bana geri getirmelerini rica ediyorum. Kötü bir şey değil bu herkes bakamaz gerçekten çok büyük sorumluluk.
Tüm bunları sorduktan sonra görüşme hala olumlu gidiyorsa karşıda ki kişi hala baymamışsa :D, gelin tanışalım diyorum. Hem sahiplenmek istediğiniz canı görmüş olursunuz hem de biz tanışmış oluruz. Gün ve saat belirliyorum. O gün zaten gelirlerse o canı gerçekten almak istiyorlar demektir.
Bu şekilde gün saat belirleyip arayıp ulaşamadığım. Sesi çıkmayan bir sürü insan oldu inanın ama bu sizi yıldırmasın. Zaten öle bir aileye gideceğine gitmemesi daha iyi. Bu sorulara cevap verenler zaten sahiplendirme sonrasında da sizi her türlü bilgilendiriyorlar. En azından bende öyle oldu. Yeri geldi akıllarına bir şey takıldı sordular, bazılarıyla gerçekten arkadaş olup sosyal hayatta da görüşmeye devam ettim.
Bu şekilde birçok sahiplendirme yaptım. Hepsi de gerçekten çok iyi ailelerdeler. Hiç gözüm arkada değil. Umarım yazı sahiplendirme yapmak isteyip, nasıl yapacağını kafasında oturtamayanlar için yardımcı olur. Aşağıya da son sahiplendirdiğim dört yavru kedinin fotoğrafını koyuyorum. Yorumlarınızı bekliyorum. Bir sonraki yazıda görüşme üzere byeee:)
Yorumlar
Yorum Gönder